Yine bir referandum!

Yine bir referandum!

15 yıldır seçim referandum, seçim referandum…

Ahh… Ahhh… Biliyorlar yurdum insanı dizilerden, evlilik programlarından başını kaldıramıyor. Fırsat bu fırsat istediklerimizi yapalım diyorlar.

Yine bir referandum…

Tek bir kişiye devletin bütün imkânlarını sunma, istediğini yapma, sorgusuz sualsiz itaat etmeyi istiyorlar. Yani istenilen haklara baktığınızda tek adam iktidarına dönüşen bir Türkiye görüyorsunuz. Bu rejime de monarşi deniliyor yani babadan oğula geçen iktidar.

‘Hayır’ demek için birçok neden var.  Sıralanıyor, anlatılıyor ama birileri anlamamakta ısrar ediyor! Nedendir bu anlamama ısrarı…

‘Evet’ diyen iktidar, iktidardaki kişileri, onların çocuklarını, eşlerini anlıyorum çünkü böyle imtiyazlı yaşamı dünyanın hiçbir yerinde bulamazlar. Hak katında bile onlara bu imtiyazlar verilmez çünkü orada eşitlik, adalet, hâkimiyet vardır. Lakin fakir fukara, eğitim yapamayan, sağlık sorunlarını çözemeyen, sofrasına ekmeğini zor götüren insanları anlamakta zorlanıyorum. Bu insanlar ne düşünüyor da ‘Evet’ diyor anlamış değilim!

Tekrar padişahlığa mı dönmek istiyorlar? Ya da sizin çocuklarınız onların çocuklarından daha mı aptal, beceriksiz? Daha ötesi onlara köle mi doğurmak istiyorsunuz?

 

Padişahlık dizilerde izlediğiniz gibi değil… Osmanlı kıyafetleri giyerek oy kullanmaya gidenleri bile gördük. O noktada gülmekten kendimi alamadım. Yahu Osmanlı İmparatorluğu yaşasaydı siz bu kıyafetleri dahi giyemezdiniz. Çünkü siz halksınız çuval gibi elbiseleri ancak giyebilirsiniz. Oy kullanmaya giderken giydiğiniz o kaftanları giymeniz bile yasaktı.

 

Osmanlı döneminde Türklerin adı bile yoktu… Çarıklı Türkmenler denir, aşağılanırlardı. Bakınız tarihte yüzlerce Türkmen ayaklanması vardır bunlardan dolayı yaşanan… Bugünün Türkleri canla başla ‘Evet’ diyorlar bunu daha da ironik buluyorum doğrusu…

 

Bu süreçte birkaç ‘Hayır’ toplantısına katıldım bende… Bu toplantılarda birçok konuşmacı, çeşitli konulara değinerek çok çeşitli bilgiler verdiler. Fakat burada ben sizlere Abdüllatif Şener’in konuşmalarından birkaç satır aktarmak istiyorum. Çünkü kendisi de ‘Evet’ diyenlerle aynı yapıdan geliyor, onları bizden daha iyi tanıyor. Bu noktada kendisi de ‘Hayır’ diyor ise önemlidir. ‘Evet’ diyenlerin Sayın Şener’i iyi dinlemelerini, o yönde hareket etmelerini önererek bazı önemli notları öne çıkaracağım.

‘Evet’ derseniz;

. Çocuklarınız onların çocuklarına borçlu olarak doğacak.

. Yıllık gelirinizin yüzde 30’u tek kişinin cebine girecek.

. Bir kişi kalıpta herhangi bir sebepten dolayı kendisine muhalif olursa, itaat etmez ise sorgulatma, tutuklatma hakkına sahip olacak ve cezası yok.

. Bu başkanlık modeline Türk tipi başkanlık sistemi diyorlar. Tarihte hiçbir Türk devleti yapılanmasında böyle bir model yok.

. Yine dünyanın hiçbir yerinde böyle bir başkanlık sistemi yok sadece isteyen kişinin aklında var.

Bunları okuduktan sonra son söz sizin artık. Ya hayatınızı bir kişinin iki dudağı arasına bırakıp köleleşeceksiniz ya da birey olma hakkıyla eşit haklara sahip olduğunuz Cumhuriyete sahip çıkarsınız.